Bir gönlü inciterek, Kul hakkı yiyerek rabbimizin kapısına vardığımızda rabbimiz her şeyi kabul etse de bu işlediklerimizin hesabından dolayı af kapılarını kapatır.
Rabbimizin bağışlamasından ümit kesilmez, Zatı sıfatına mahsus görevlerimizi işlemediğimizde bile af kapıları başkaca işlemiş olduğumuz eylemlerden ötürü açılabilir, ancak ve ancak başka bir kulun hakkı ile gidersek affı yok, çünkü affı o kuldan dilemek gerektir.
Bilerek veya bilmeyerek bir gönlü incittik ise o gönlü tekrar kazanmak gerekmektedir. Bilemeyiz incittiğimiz kalbin içten yakarışları yer yüzünde çınlamasa da arşı alada Rabbimizin katında kabul ve makbul olarak cevap bulabilir.
Bilerek veya bilmeyerek bir gönlü incittik ise o gönlü tekrar kazanmak gerekmektedir. Bilemeyiz incittiğimiz kalbin içten yakarışları yer yüzünde çınlamasa da arşı alada Rabbimizin katında kabul ve makbul olarak cevap bulabilir.
Hz Mevlana Celaleddin Rumi şu sözlerler yukarıda anlatmak istediklerimizi kısa ve öz olarak ne güzel anlatmış;
Bir gönül incittin mi, bin kez yaya gitsen de,
Kâbe’yi tavaf etsen Allah kabul etmez.
Malını mülkünü ver de bir gönül al;
al da o gönül, mezarda,
o kapkara gecede ışık versin sana.
Allah kapısına binlerce altın torbası getirsen,
Allah, bize getireceksen, gönül getir der!
Bir gönül incittin mi, bin kez yaya gitsen de,
Kâbe’yi tavaf etsen Allah kabul etmez.
Malını mülkünü ver de bir gönül al;
al da o gönül, mezarda,
o kapkara gecede ışık versin sana.
Allah kapısına binlerce altın torbası getirsen,
Allah, bize getireceksen, gönül getir der!
Rabbimiz gönülleri kırarak kapısına gelmeyi nasip eylemesin, Kırdığımız gönüller ile helalleşilip rabbimizin kapısına dönmeyi nasip eylesin.
Yakup Çetin 04.01.2014
Tags
Sözler